Travesti Besney ile Astroloji Üzerine Hasbihal

Bir kahve masasında oturmuş, hayata dair derin bir sohbete dalmışız. Karşımda Besney, enerjisiyle mekânı aydınlatan bir dost. Sohbetin konusu bu sefer gökyüzü, yıldızlar ve onların üzerimizdeki etkileri… Astroloji üzerine başladığımız bu hasbihal, farkında olmadan bir hayat dersine dönüşüverdi.

“Yıldızlar mı bizi yönetiyor, biz mi onları şekillendiriyoruz?” diye sordu Besney, ince bir gülümsemeyle. Bu soruyu bir düşünelim. Hayatta bazen başımıza gelen olayların bir tesadüf olmadığını hissettiğimiz anlar olur. Oysa Besney, bu anları astrolojinin derin bilgeliğiyle açıklıyordu.

Burçların Dansı ve Hayatımızdaki Rolü

Besney’nin anlattığına göre her burcun kendine özgü bir enerjisi varmış. Örneğin, Aslan burcu insanları, sahnede olmayı seven, gösterişli bir duruş sergilerken; Başak burcu insanları detaylara düşkün, mükemmeliyetçi bir yapıya sahipmiş. Ancak iş burada bitmiyor. “Burçlar buzdağının görünen yüzü,” dedi Besney. “Asıl hikâye doğum haritasında gizli.”

Bu noktada Besney’nin ne kadar derin bir astroloji bilgisine sahip olduğunu fark ettim. Ay burcumun duygularımı, yükselen burcumun ise dış dünyaya nasıl bir imaj yansıttığımı belirlediğini anlattı. Hatta “Ay burcun Balık olduğu için olayları çok fazla hissediyorsun,” dediğinde haklıydı.

Astrolojinin Travesti Hayatındaki Yeri

Besney’nin astrolojiye olan ilgisi, toplumun kendisi hakkında oluşturduğu önyargılardan sıyrılmasında bir rehber olmuş. “Kendimi daha iyi tanıdığımda, başkalarının beni anlamaması artık o kadar da önemli olmadı,” dedi. Astroloji, onun için sadece bir kehanet değil; bir kendini anlama sanatı olmuş.

Kendi hikâyesini anlatırken, “Hayatımızdaki her şey bir enerji,” diye ekledi. “Ve bu enerji, doğru yönlendirildiğinde, kendi yolunu çizer.” Bu söz, hepimizin düşündüğünden daha fazla güce sahip olduğunu hatırlatan bir öğüt gibiydi.

Astrolojiyi Hayatımıza Dahil Etmek

Besney ile yaptığımız bu hasbihalde astrolojinin sadece bir eğlence olmadığını, aynı zamanda kendimizi keşfetmemiz için bir araç olduğunu öğrendim. Yıldızlar ve gezegenler, bize yol gösteren birer harita gibiler. Ancak o haritayı okumak ve yönümüzü bulmak, tamamen bize kalmış.

Besney, son olarak şöyle dedi: “Astroloji, seni sen yapan yönlerini öğrenmek için bir kapıdır. Ama unutma, kapıyı açmak ve içeri girmek sana kalmış.

Astroloji, yıldızların rehberliği ve insan hayatındaki etkileri üzerine yapılan konuşmalar, son yıllarda her zamankinden daha fazla ilgi çekiyor. Bu konuda derin bilgiye sahip bir isimle, travesti kimliğiyle hayatını cesurca yaşayan Besney ile bir araya geldik. Hem astrolojiyi hem de hayatındaki yansımalarını konuştuk.


Soru: Besney, öncelikle bu röportajı kabul ettiğin için teşekkür ederim. Astrolojiye olan ilgin nasıl başladı?

Besney: Ben teşekkür ederim, çok naziksin! Astrolojiye olan ilgim, kendimi bulma sürecimde başladı diyebilirim. Hayatın bana getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, “Neden böyle şeyler yaşıyorum?” sorusunu sıkça soruyordum. Bir gün bir arkadaşım doğum haritamı çıkardı ve bana anlattı. O an, kendimi daha iyi anladığımı fark ettim. Buradan sonra astroloji benim için bir rehber oldu.


Soru: Astrolojiyi hayatında bir rehber olarak kullandığını söyledin. Bize biraz daha açar mısın? Nasıl bir etkisi oldu?

Besney: Astroloji, kendimi daha iyi anlamamı sağladı. Mesela Ay burcumun Yengeç olduğunu öğrendiğimde, duygusallığımın ve sezgilerimin kaynağını fark ettim. Yükselen burcumun Terazi olduğunu öğrenmek ise çevremdeki insanlarla olan iletişimimde dengeyi nasıl aradığımı gösterdi. Kendimi tanıdıkça, çevremdeki insanlarla daha sağlıklı ilişkiler kurmaya başladım. Artık olaylara sadece “Bu neden benim başıma geldi?” diye bakmıyorum. “Bu olay bana ne öğretmek istiyor?” diye düşünüyorum.


Soru: Astrolojiye ilginin, travesti kimliğini anlaman ve kabul etmenle bir bağlantısı oldu mu?

Besney: Kesinlikle! Astroloji sayesinde kendi kimliğimi daha iyi anlamaya başladım. Doğum haritası, insanın iç dünyasını ve potansiyelini anlamasına yardımcı oluyor. Ben de bu süreçte, kendi kimliğimin güzelliklerini ve zorluklarını daha iyi kavradım. Astroloji bana, “Sen olduğun halinle değerlisin” demeyi öğretti. Toplumun önyargıları bazen insanı yıpratabiliyor ama yıldızların bana fısıldadığı şey hep aynı: “Sen biriciksin.”


Soru: Günlük hayatında astrolojiyi nasıl kullanıyorsun? Gezegen hareketleri seni ne kadar etkiliyor?

Besney: Günlük hayatımda ay döngülerini ve Merkür retrosu gibi olayları takip ederim. Özellikle yeniay ve dolunay dönemlerinde, kendimi daha içe dönük ya da enerjik hissediyorum. Merkür retrosu başladığında, iletişim konularında daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Ama astrolojiye körü körüne bağlanmıyorum. Bu bir rehberlik aracı, hayatımı yöneten bir şey değil.


Soru: Son olarak, astrolojiye yeni ilgi duymaya başlayanlara ne önerirsin?

Besney: Astrolojiye ilgi duyanlara ilk önerim, doğum haritalarını çıkararak kendilerini tanımaları olur. Sadece güneş burcunuzu bilmek yeterli değil; Ay burcu, yükselen burç, gezegenlerin yerleşimleri çok önemli. Ancak şunu da unutmasınlar: Astroloji bir yol gösterici olabilir ama hayatlarının direksiyonu onların elinde. Kendilerini yargılamadan, merakla öğrenmeye devam etsinler. Yıldızlar sizin rehberiniz olabilir, ama en büyük güç içinizde.


Son Söz Besney ile yaptığımız bu röportaj, sadece astrolojinin değil, aynı zamanda cesaretin, kendini keşfetmenin ve hayatı anlamlandırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Gökyüzüne bakarken kendinizi keşfetmeye ne dersiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir