İstanbul’un kalbi, belki de en kozmopolit semti olan Şişli, her sokağında ayrı bir hikaye saklar. Kimi zaman caddelerindeki kalabalıkta kaybolursunuz, kimi zaman bir apartman kapısının eşiğinde bekleyen bir bakış size bambaşka dünyaların kapısını aralar. O gece, tam da böyle bir tesadüfle başladı.
Bir arkadaşımın ısrarıyla çıktığımız Şişli turu, tahmin ettiğimizden çok daha renkli ve sıradışı bir hal aldı. Gece yarısına doğru, kalabalıktan sıyrılıp daha sessiz sokaklara yöneldik. İşte orada, ışıklarıyla gecenin karanlığını delen bir mekânda travestilerle tanıştık. Onlar sadece kıyafetleriyle değil, enerjileriyle, sohbetleriyle ve o cesur duruşlarıyla dikkat çekiyordu. Yanımıza geldiklerinde samimiyetleri, kırılganlıklarının ardında sakladıkları güçlü ruhları hemen hissediliyordu.
İlk başta sadece birkaç dakika sohbet ederiz diye düşündük. Ama o sıcaklık ve doğallık bizi sardı, saatler nasıl geçti anlamadık. Hayat hikayelerini paylaştılar; kimi ailesinden gizlediği kimliğinin yükünü, kimi İstanbul’a geliş serüvenini, kimi ise gecelerin aslında onlara hem özgürlük hem de mücadele alanı sunduğunu anlattı. Her biri, Şişli’nin neon ışıkları altında kendi masalını yazıyordu.
Ve bir gerçek var: Onlarla geçirdiğimiz o birkaç saat, bana önyargıların nasıl anlamsız olduğunu, cesaretin ve kendin olabilmenin aslında ne kadar değerli bir şey olduğunu bir kez daha gösterdi. Şişli, belki de travestiler sayesinde geceleri daha cesur, daha gerçek bir semt. Onların gülümsemesinde, gözlerindeki ışıltıda, her adımında hem bir başkaldırı hem de yaşama tutkusu var.
Eğer bir gün yolunuz Şişli’ye düşerse, bir kahve içip sadece dinleyin. O sıradışı gecelerin içinde kaybolurken belki siz de kendinizden bir parçayı yeniden keşfedersiniz. Çünkü Şişli’nin gecelerinde sıradışı olan sadece travestiler değil, onların size aynalık eden hikayeleri…
Cesaretin ve Özgürlüğün Hikayesi
Bir gece Şişli sokaklarında başlayan yolculuğumda, cesur duruşları ve samimi gülümsemeleriyle karşıma çıkan iki travestiyle tanıştım: Dilan ve Melis. Onlarla gecenin bir yarısı, bir kahve eşliğinde uzun bir sohbet gerçekleştirdik. İşte o gecenin sesi ve ruhu…
Kendinizi bir cümleyle anlatır mısınız?
Dilan: “Ben her sabah cesaretini toplayıp yeni bir hayata uyanan bir kadınım.”
Melis: “Hayatı sahnede yaşıyor gibiyim; biraz oyun, biraz gerçek ama hep ben.”
Şişli sizin için ne ifade ediyor?
Dilan: “Şişli benim sığınağım. Burada kim olduğum için yargılanmadan var olabiliyorum. Burası her türlü hayatın sahne bulduğu bir yer. Benim gibi olanlar için bir nevi özgürlük alanı.”
Melis: “Işıkları, kalabalığı, karmaşası… Şişli beni hayatta tutuyor. Gece olunca herkes gerçek yüzünü burada gösteriyor, ben de.”
Bir travesti olarak Şişli gecelerinde yaşadığınız en unutulmaz an?
Dilan: “Bir keresinde sokakta yürürken bir kadın yanıma gelip bana sarıldı. Sadece ‘Seni güçlü buluyorum’ dedi. Hiç tanımadığım birinin o sıcaklığı bana bir hafta moral olmuştu.”
Melis: “Bir müşterinin sadece sohbet etmek için yanımıza oturduğu bir geceyi unutmam. Hiçbir beklenti olmadan, sabaha kadar kahkahalarla sohbet ettik. İnsan olduğumuzu hissettirdi o gece.”
Şişli’de travesti olmak zor mu?
Dilan: “Kolay değil. İnsanlar dış görünüşe bakıp karar veriyor. Güvende hissetmediğimiz anlar çok. Ama Şişli bu anlamda diğer yerlere göre daha anlayışlı. Yine de her gece cesaretimizi kuşanıyoruz.”
Melis: “Zor. Bazen sözler, bakışlar, bazen tehdit. Ama içimizdeki gücü kaybetmemek için birbirimize tutunuyoruz. Bizim en büyük desteğimiz yine biziz.”
Sizi mutlu eden şey nedir?
Dilan: “Bir sabah sağ salim eve varmak ve aynaya baktığımda hala umut görebilmek.”
Melis: “Kendi gibi olan insanlarla bir araya gelip dertleşmek. O an her şey anlam kazanıyor.”
Şişli’ye yolu düşecek insanlara ne söylemek istersiniz?
Dilan: “Yargılamadan dinlemeyi deneyin. Herkesin bir hikayesi var, belki de kendinize benzeyen birini bulursunuz.”
Melis: “Sokaklarda gördüğünüz insanlar sadece birer görüntü değil. Onların da kalbi var, hayalleri var. Bir gün siz de birine cesaret olabilirsiniz.