Şişli’yi bilen bilir; burası adeta bir podyum. Nişantaşı sokaklarından Mecidiyeköy’e kadar her adımda topuk sesi yankılanır. Şişli travestileri, bakımlı halleriyle bir Chanel podyumundan fırlamış gibi. Saçlar fönlü, makyaj tam dozunda, özgüven desen zaten gözlük gibi takılıyor!
Stil: Yüksek topuk, kırmızı ruj, ceket elbiseler.
Mod: “Ben buradayım ve sen de bakmaya doyamıyorsun.”
Gözlem: Güzelliklerinin yanında karizma da cabası. Girdiği ortama ışık katar, girdiği kafede kahveler kendiliğinden gelir.
Kadıköy Travestileri: Doğal Güzelliğin Sanat Hali
Kadıköy ise tam bir bohem krallığı. Moda sahilinde yürüyen bir travesti, güneş batımında Van Gogh tablosu gibi parlar. Buradaki güzellik daha içten, daha “cool”. Makyaj minimal ama etkili, tarz ise tamamen kişisel. Kendine özgü olmanın kitabını yazıyorlar.
Stil: Renkli saçlar, salaş kazaklar, vegan deri çantalar.
Mod: “Ben buyum, seversen ne âlâ, sevmezsen zaten sorun sende.”
Gözlem: Güzelliğin tanımı burada daha içsel, sanata ve ruha dayalı. Ama aynı zamanda oldukça dikkat çekici.
Sonuç Tarz Meselesi!
Şişli travestileri güzelliğiyle sahneyi ateşe verirken, Kadıköy travestileri özgünlükleriyle yürek çalar. Şişli daha glam, Kadıköy daha chill. Şişli kırmızı halıysa, Kadıköy sanat galerisi.
Yani kazanan?
Senin ruh haline göre değişir. Bir gün Şişli havasında süslenir, ertesi gün Kadıköy moduna geçersin. İstanbul’un güzellikleri tek bir kalıba sığmaz zaten — ne Şişli’yi ne Kadıköy’ü öne geçirmek kolay!
Köprü Altı Sohbetleri”: Şişli’den Aysu ile Kadıköy’den Melis Buluştu
Mekan: Boğaz’a nazır bir çay bahçesi
Konu: Tarz, semtler ve yakalar arası çekişme
Mod: Kahkaha + hafif rekabet + bol kahve
🎤 Röportajı Yapan (Ben):
Kızlar, hoş geldiniz! Avrupa Yakası’ndan Aysu, Anadolu’dan Melis… Köprüden geçerken ne hissettiniz?
💋 Aysu (Şişli):
Ben zaten köprüden değil, podyumdan geçtim gibi hissediyorum. Şişli’den çıkarken topuklularım Boğaz’da yankı yaptı! 😏
🌿 Melis (Kadıköy):
Ben de vapurda rüzgarla aşk yaşadım. Şişli havası biraz fazla parfümlü geliyor bana ama kabul ediyorum, Aysu’nun ışığı ayrı.
🎤 R:
Peki birbirinizin semtine dair ilk izlenimler?
💋 Aysu:
Kadıköy’e gelince bir an kendimi sanat filmi setinde sandım. Herkes ya kitap okuyor ya plak dinliyor. Ama Melis gibi biriyle tanışınca “ha tamam” dedim, burası da boş değilmiş!
🌿 Melis:
Şişli’de herkes sanki sabah 9’da Vogue çekiminden çıkmış gibi. Ama itiraf edeyim, Aysu cidden bir ikon. Gözlükleriyle kahve içerken bile podyuma çıkacakmış gibi.
🎤 R:
Sizin için “güzel olmak” ne demek?
💋 Aysu:
Güzellik mi? Işık, özgüven ve biraz da kontur! Girdiğim ortamda 3 saniyede fark edilmezsem o günü saymıyorum. 😄
🌿 Melis:
Benim için güzellik, kendin gibi olmak. Yani makyaj değil; kahkahanın ne kadar samimi, göz teması ne kadar gerçek, mesele bu.
🎤 R:
İstanbul’un iki yakasını da bilen biri olarak, nerede flört daha keyifli?
💋 Aysu:
Şişli’de flört dediğin, kahvesini senin için özel olarak demleten baristadan başlar. Adam latte yaparken kalp çiziyorsa, orada umut vardır. 😄
🌿 Melis:
Kadıköy’de flört, Moda sahilinde bir simit paylaşmakla başlar. Romantiklik, gündoğumunu birlikte izlemekten geçer. Ama dikkat, vegan olduğunu unutma; yoksa ilk randevuda sınıfta kalırsın. 😜
🎤 R:
Son olarak, İstanbul’u üç kelimeyle tanımlayın!
💋 Aysu:
Işık – Kaos – Ruj 💄
🌿 Melis:
Çay – Kalabalık – Rüzgar 🌬️
🎤 R:
Bu şahane sohbet için teşekkürler. Sizinle röportaj yapmak, köprüde dans etmek gibiydi!
💋 Aysu:
Biz teşekkür ederiz. Her köprü geçilir ama bazı sohbetler unutulmaz!
🌿 Melis:
Aynen öyle. Hem güzellik hem fikir geçişi yaşadık!