Leopar Desenli Bir Hayat: Şişli Travestileri Moda

Şişli’de Stil Sadece Moda Değil, Hayatta Kalma Biçimi
Moda, bazılarımız için keyifli bir alışveriş anı olabilir. Ama Şişli travestileri için moda, bazen bir kalkandır. Bazen giydiğin ceket, seni sokaktaki yargılayıcı bakışlardan korur. Bazen takılan devasa bir küpe, seni sen yapan şeyin isyanı olur. Onlar için kıyafet sadece giyilmez, yaşanır.

Her parça, bir dönemin duygusudur:

Siyah deri ceket: Soğuk bakışlara karşı zırh

Kırmızı ruj: Varoluşta bir iddia

Stiletto: Sert zeminlere karşın zarafetten ödün vermeme kararı

Şişli Sokaklarında Podyum Yok Ama Adım Adım Moda Var
Nişantaşı’nın şık butikleriyle Osmanbey’in toptancı sokakları arasında yürüyen o kadınları gördüğünüzde bilmelisiniz: Onlar sadece alışverişe çıkmıyor, aynı zamanda kendi hayatlarını geri alıyorlar. Moda onlara hazır sunulmuyor; onlar, kendilerine ait tarzı yeniden yaratıyorlar.

Şişli travestileri, çoğu zaman kendi modasını kendi diken insanlar. İkinci elden alınmış bir leopar gömlek, vintage bir çanta ve üzerine bir tutam cesaretle sokaklar adeta onların defilesine dönüşüyor.

Moda ile Kimlik Arasında İnce Bir Çizgi
Travesti olmanın, hele İstanbul gibi bir şehirde “görünür” olmanın ağır bedelleri var. Ama modayı bu kadar sahiplendiren de belki bu görünmezliğe karşı verilen kişisel savaş. Her kombinde biraz “beni fark et” var. Ama aynı zamanda “beni olduğum gibi kabul et” de…

Bu yazıya ilham veren cümle, Şişli’deki bir travestinin Instagram biyografisinden geldi:

“Leopar desenim, çizgilerim kadar keskin. Beğenmek zorunda değilsin, ama saygı duyman şart.”

Şişli sokaklarında yürüyen, leopar desenli bir kadın gördüğünüzde onun sadece bir kıyafet giymediğini hatırlayın. O kadın, belki hayatla, belki toplumla, belki kendi içindeki korkularla savaşıyor. Ama o desen, her şeye rağmen sahnede olduğunu gösteriyor.

Çünkü Şişli travestileri için moda bir gösteriş değil, varoluşun ta kendisi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir