Kartal… İstanbul’un kalabalığından biraz sıyrılmış, kendi ritmini yakalamış bir ilçe. Gündüzü ayrı güzel, ama asıl büyü geceleri başlıyor. Hele ki Kartal’ın gece hayatında travesti dostlarımızın enerjisi, renkleri ve samimiyetiyle harmanlanan bir atmosfer var ki; bir kez deneyimleyen unutamıyor.
Peki, nedir bu Kartal’da travesti büyüsü? Geceleri hangi hikayelere, hangi kahkahalara ve hangi sırdaş sohbetlere tanıklık eder bu sokaklar?
Kartal’daki barlar, kafeler ve buluşma mekanları aslında sadece eğlenmek için değil, kendini özgürce ifade edebilmek için de bir alan sunuyor. Travesti bireyler için bu mekanlar, hem kendi kimliklerini cesurca ortaya koyabildikleri hem de dostluklar kurabildikleri birer liman gibi. Gelenler arasında sadece Kartallılar değil; çevre ilçelerden hatta İstanbul’un diğer ucundan sırf o sıcak atmosferi yaşamak için gelenler de var.
Bir gece düşün; Kartal sahilinde hafif bir meltem, fonda müzik, etrafta kahkahalar… Masalarda samimi sohbetler dönüyor. Bazen bir bakış, bazen bir dokunuş gecenin büyüsünü pekiştiriyor. İnsanlar birbirine yargısızca yaklaşıyor, kimse kimsenin kim olduğuna değil, nasıl hissettirdiğine bakıyor. İşte bu yüzden Kartal’daki travesti gece hayatı, yalnızca bir eğlence değil; bir özgürlük ve dayanışma alanı.
Tabii ki her gece aynı değil. Kimi geceler bol kahkahalı, dans dolu; kimi geceler ise bir dostun omzunda dertleşmeli, hüzünlü. Ama ne olursa olsun, o büyü her daim hissediliyor. Çünkü Kartal’da gece, insanı insan yapan duygularla yoğruluyor: Sevgiyle, saygıyla, samimiyetle…
Belki de asıl büyü bu… İnsanların kendini olduğundan farklı göstermeden kabul gördüğü, dostluğu iliklerine kadar hissettiği o anlarda gizli. Ve Kartal, işte bu anlara ev sahipliği yapmaktan hiç yorulmuyor.
Muhabir: Kartal geceleri denince, seni en çok ne etkiliyor? Nasıl bir atmosfer var geceleri?
Ayda: Aslında Kartal geceleri bambaşka bir dünya. Sahile indiğinde denizin sesiyle karışan müzik sesleri olur ya, işte tam o anda kendini özgür hissetmeye başlarsın. Burada insanlar daha sıcak, daha anlayışlı. Bizi yargılayan gözler pek olmuyor. Geceleri biz kendi dünyamızı kuruyoruz. Renkli, samimi ve sahici…
Muhabir: Peki Kartal’daki travesti topluluğu nasıl bir dayanışma içinde?
Ayda: Açıkçası burada birimiz düştüğünde diğerimiz el uzatır. Kendi aramızda güçlü bir bağ var. Mesela bir kafede ya da barda bir sıkıntı olsa, hemen hissederiz ve birlikte çözeriz. Kimse yalnız kalmaz. Birbirimizin derdini dinleriz, dert ortağı oluruz. Gecenin bir saati bile olsa, biri “Gel konuşalım” dese, yanında oluruz.
Muhabir: Mekanlardan bahsetmek ister misin? Nerelerde buluşursunuz genelde?
Ayda: Sahil tarafındaki kafeler favorimiz. Daha sakin oluyor ve sohbet etmeye müsait. Bazen küçük barlara gideriz, müziğin ve dansın tadını çıkarırız. Öyle şaşaalı, abartılı yerler değil. Samimiyetin olduğu mekanları severiz. Bir de gizli gizli buluştuğumuz yerler vardır; bilirsin, her topluluğun kendi sırrı olur.
Muhabir: Sence Kartal’da geceleri yaşanan o büyünün kaynağı ne?
Ayda: Samimiyet… İnsanların kimseyi ötekileştirmediği bir gece dünyası var burada. Biri seni olduğun gibi kabul ettiğinde, içindeki gerçek “sen” ortaya çıkıyor. Biz geceleri maskesiziz. İster travesti, ister başka bir kimlikte ol; burada herkes kendini buluyor. Bence asıl büyü bu…
Muhabir: Son olarak Kartal gecelerini merak edenlere ne söylemek istersin?
Ayda: Önyargılarınızı evde bırakıp gelin. Sadece insan olun, yeter. O zaman Kartal’ın gecesi de, büyüsü de sizi kucaklayacak zaten.