Kadıköy… İstanbul’un asi, özgür ve enerjisi hiç bitmeyen yüzü. Moda sokaklarında rüzgâr gibi yürüyenler, Bahariye Caddesi’nde kahvesini yudumlarken kalabalığı izleyenler… İşte bu kalabalığın içinde, göz kamaştıran bir özgüvenle var olan bir topluluk var: Kadıköy’ün travesti güzelleri.
Bu semtin geceye karışan yüzlerinden bazıları, öyle bir duruşa, öyle bir tarza sahip ki… Sadece gözlerin değil, hafızanın da kilitlendiği anlar yaşanıyor. Parfüm kokusu rüzgârla savrulurken, yanından geçtiklerinde kim olduğunu bile unutanlar az değil.
Cazibenin Başkenti: Moda’da Adım Adım Büyü
Kadıköy travestileri sadece dış görünüşleriyle değil; karakterleri, tarzları, sohbetleri ve kendilerine has duruşlarıyla dikkat çekiyor. Kimisi kedi gibi sessiz, kimisi sahnede yıldız gibi parlayan… Hepsinin ayrı bir hikâyesi, ayrı bir enerjisi var.
Akşam saatlerinde Moda’da yürürken karşılaşabileceğiniz bir bakış, belki de tüm gününüzün akışını değiştiriyor. Sıradanlığın karşısında duran, sınır tanımayan güzellikler onlar.
Gecenin İçinde Parlayan Yıldızlar
Kadıköy’ün travesti güzelleri, sadece görünmek için değil, fark edilmek için yaşıyor. Ve bunu büyük bir zarafetle yapıyorlar. Makyajları bir sanat, giyimleri bir ifade biçimi… Ama en çarpıcı olanı, hepsinin arkasında duran o cesaret.
Zorluklara rağmen dimdik yürüyen bu bireyler, görünmenin ötesinde bir varoluş savaşı veriyorlar. Ve her gülüşlerinde, her adımlarında bu mücadeleyi onurla taşıyorlar.
Kadıköy Geceleri Onlarla Daha Güzel
Gece yarısı bir mekânda karşılaşırsınız belki. Göz göze geldiğinizde anlayacağınız tek şey şudur: Bu bir tanışma değil, bir tesadüf değil… Bu bir anı olacak.
Kadıköy travestileriyle geçirilen dakikalar, sadece eğlence değil; aynı zamanda derinlikli sohbetlerin, samimi kahkahaların ve yargısız bir dünyanın kapısını aralıyor.
Mekân: Kadıköy, Moda’daki küçük bir kafede
Saat: Gece 23:15
Röportajı yapan: Blog Yazarı
Konuk: Lina (32) – Kadıköy’de yaşayan bir travesti birey, freelance makyaj sanatçısı
— Merhaba Lina. Öncelikle bizi kırmayıp bu röportajı kabul ettiğin için teşekkür ederiz. Nasılsın?
Lina: Ay ben teşekkür ederim. Genelde herkes hep uzaktan bakar ama kimse gelip sormaz “Nasılsın?” diye. İyiyim… Şu an buradayım, nefes alıyorum, hâlâ direniyorum. Bu bile güzel.
— Kadıköy’de yaşamak senin için ne ifade ediyor?
Lina: Kadıköy bir sığınak gibi. İstanbul’un başka yerlerinde nefes almak bile lüksken, burada kendin olabiliyorsun. Herkes farklı, herkes biraz “tuhaf”, o yüzden kimse kimseye tuhaf bakmıyor. Travesti kimliğimle sokakta yürüyorum, makyajlıyım, topukluyum, kahve alıyorum… Bazen biri gülümsüyor, bazen sadece selam veriyor. Bu, başka bir yerde kolay kolay olmuyor.
— “Kadıköy’ün en cazibeli travestilerinden biri” olarak anılmak sana nasıl hissettiriyor?
Lina (gülerek): Ay kim demişse gelsin bir sarılayım! Cazibe bence dış görünüşten çok duruştadır. Ben de ayakta kalmayı, olduğum gibi görünmeyi, cesurca yürümeyi öğrendim. Bunu gören insanlar da belki “cazibe” diyor, bilmiyorum ama hoşuma gidiyor tabii. 🙂
— Peki, seni en çok ne güçlendiriyor?
Lina: Geceleri Moda’da yürümek. Makyajımı yapıp dışarı çıktığımda, rüzgar saçımı uçururken “Ben buradayım!” diyebildiğim o an… İşte o an her şeyin anlamı oluyor. Ve sonra bir bakıyorum, biri uzaktan gülümsüyor. O gülümseme bazen bir haftalık motivasyon oluyor bana.
— Günlük hayatında karşılaştığın zorluklar oluyor mu?
Lina: Elbette. Travesti olmanın her günü mücadele. Ev kiralamak, işe başvurmak, bazen sırf makyaj yaptım diye minibüste laf işitmek… Bunların hepsi gerçek. Ama buna rağmen ben Lina’yım. Eğilmiyorum, şekil değiştirmiyorum. Çünkü artık “benim hikâyem”i yaşıyorum.
— Son olarak seni hiç tanımayan birine ne söylemek istersin?
Lina: Birini sadece etiketle tanımlamayın. Tanıyın. Gözlerinin içine bakın. Ben travestiyim, evet. Ama aynı zamanda bir insanım. Gülen, üzülen, seven, kahkaha atan… Tıpkı senin gibi. Farkımız yok, sadece yolumuz farklı.