Saat gece yarısını biraz geçmiş… Kadıköy’ün sokaklarında yürürken, şehrin telaşını çoktan arkanızda bırakıyorsunuz. Ama Kadıköy asla tamamen uyumaz. Bazı sokaklardan yayılan hafif bir müzik, uzaktan görünen neon ışıklar ve sohbet eden insanların neşeli sesleri, bu semtin kendine has enerjisini hissettirir.
Bir köşeyi döndüğünüzde göz alıcı bir sahne belirir: Parıltılı kıyafetleri, dikkat çeken makyajı, kendine has yürüyüşüyle bir travesti, sokak lambasının altından geçip geceye karışır. Kadıköy’de travesti olmak, bir kimlikten çok, bir duruş, bir tarz, bir varoluş biçimidir. Burada olmak, yalnız olmak anlamına gelmez. Aksine, yan yana yürüyen, sohbet eden, birbirine gülümseyen insanların arasında olmak demektir.
Biraz ileride, sahnede bir drag show başlamak üzeredir. Kadıköy’de travestilerin enerjisi sahneye taşarken, şarkılarla, dansla, bakışlarla şehre iz bırakır. Ama bu sadece bir şovdan ibaret değil… Her biri kendi hikâyesi, kendi hayalleri, kendi mücadeleleriyle sahneye çıkan birer savaşçıdır. Ve izleyen herkes, bu enerjinin bir parçası olmak ister.
Saatler ilerlerken şunu fark edersin: Kadıköy’de travesti olmak, sadece dikkat çekmekle sınırlı kalmaz. Bu sokaklarda olmak, kendi rengini şehre katabilmek anlamını taşır. Ve hangi saatte olursa olsun, hangi sokakta yürürseniz yürüyün, burada herkes olmak istediği kadar kendisi olabilir.
Kadıköy’de bir gece geçirmek, travestilerin hayatlarına kısa bir bakış atmaktır. Ama aynı zamanda kendi kalbinizi, korkularınızı, kimliklerinizi yeniden sorgulamaktır. Çünkü bu sokaklarda, kim olduğunla değil, kim olmak istediğinle değerlisin.
Kısa Bir Röportaj:
Ben: “Kadıköy’de olmak sizin için ne ifade ediyor?”
Selin (28): “Burası benim ailem, benim sahnem, benim evim. Kadıköy’de olmak, kendimi korkmadan, saklanmadan yaşamak demek. İnsanlar bazen yargılar ama artık umrumda değil. Kadıköy, kim olduğumu kabul eden bir sokak, bir mekan, bir sahne… Ve bu yüzden benim için çok özel.”
Ben: “Peki, bir gece nasıl geçer Kadıköy’de sizin için?”
Selin: “Saatlerce hazırlanırım, sahneye çıktığımda tüm ışıklar benimdir. Ama işin büyüsü sahne bitince başlar… İnsanlarla sohbet ederiz, bazen yeni tanışırız, bazen uzun zamandır tanıdığım birileriyle aynı sokakta yürürüm. Kadıköy’de olmak, görünmez olmakla görünür olmak arasındaki ince çizgiyi hissetmek demek.”
Ben: “Burada olmak isteyenlere ne söylemek isterdin?”
Selin: “Kendileri olmak isteyen herkes, Kadıköy’de bir yer bulabilir. Kim olduğunla gurur duy, hangi yola girdiğinle korkma. Çünkü Kadıköy’de olmak, olmak istediğin insan olmakla aynı şey.”