Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kadıköy sokakları Cadılar Bayramı’nda bambaşka bir havaya büründü. Ancak 2025 kutlamaları, önceki yıllardan biraz farklıydı. Çünkü bu yıl, sokaklarda en çok dikkat çeken grup hiç şüphesiz travestiler oldu.
Sadece kostümleriyle değil, enerjileriyle, cesaretleriyle ve özgüvenleriyle gecenin gerçek yıldızları onlardı.
Sokaklar Bir Sahne Gibiydi
Moda Caddesi’nden Bahariye’ye, Yeldeğirmeni’nden bar sokağına kadar her yer adeta bir sahneye dönüşmüştü. Renkli peruklar, ışıltılı makyajlar, devasa topuklular… Ama tüm bunların ötesinde, insanların yüzündeki o “özgürlük hissi” her şeyden daha etkileyiciydi.
Kadıköy’ün o tanıdık rahatlığı, herkese “kendin ol” demeyi bir kez daha hatırlattı.
“Bu Gece Bizim Gecemiz”
Röportaj yapılan bir travesti şöyle diyordu:
“Bu gece korkunç olmak değil, görünür olmak istiyoruz. İnsanların maskelerin arkasına sığındığı bir günde biz maskesiz dolaşıyoruz.”
Bu söz, kutlamanın ruhunu belki de en güzel şekilde özetliyordu. Herkesin bir kostümle kimliğini gizlediği o akşam, onlar kendi kimliklerini göstermekten çekinmediler.
Toplumun Renkli Yüzü
Kadıköy zaten uzun zamandır farklı kimliklerin bir arada nefes aldığı, özgürlüğün simgesi haline gelmiş bir semt.
2025 Cadılar Bayramı’nda bu ruh daha da güçlendi. Mekanlar, barlar, kafeler travesti performanslarına, drag şovlara ve sokak danslarına ev sahipliği yaptı. İnsanlar dans etti, güldü, bazen de sadece birbirini izleyip “ne güzel ki herkes burada kendisi olabiliyor” dedi.
Sosyal Medyada Gündem Oldular
Geceden paylaşılan fotoğraflar ve videolar kısa sürede sosyal medyada viral oldu. #KadıköyHalloween2025 etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı.
Bazı yorumlarda travestilerin cesareti alkışlanırken, bazıları da bu görünürlüğün artık normalleşmesi gerektiğini vurguladı.
Bir kullanıcı şöyle yazmıştı:
“Onlar sadece eğlenmiyor, var olduklarını kutluyorlar. Herkes kadar doğal, herkes kadar gerçekler.”
Sonuç: Korkunç Değil, Gururlu Bir Gece
Cadılar Bayramı genelde maskelerle, makyajlarla korkuyu temsil eder ama Kadıköy 2025’te korku değil gurur vardı.
Travestiler o gece bir kez daha gösterdi ki; hayat cesaretle, renklerle ve özgürce yaşanınca güzel.
Ve belki de bu yüzden, herkes o gece biraz daha kendisi oldu.
Biz korkutmak için değil, kendimiz olabilmek için buradayız.”
Cadılar Bayramı gecesi Kadıköy sokakları rengarenk, enerjik ve bir o kadar da özgürdü.
Kostümler, müzikler, kahkahalar arasında sahneye benzeyen caddelerde en dikkat çeken grup ise hiç şüphesiz travestilerdi. Biz de gecenin tam ortasında, Moda Caddesi’nde, kostümüyle parlayan bir travestiyle kısa ama içten bir söyleşi yaptık.
Muhabir: Merhaba! Kostümünüz şahane, öncelikle çok dikkat çekiyorsunuz. Bugün burada olmak sizin için ne ifade ediyor?
Travesti: (Gülümser) Teşekkür ederim tatlım. Bugün aslında kostüm bahanesi, biz her gün biraz “Cadılar Bayramı” yaşıyoruz zaten. Ama bu gece farklı… Kimse garip bakmıyor, herkes bir şekilde maskeli. Bu da bize nefes alma fırsatı veriyor. Kısacası bu gece biraz rahatım.
Muhabir: Çok güzel söylediniz. Sizce Kadıköy diğer semtlere göre neden daha rahat bir yer?
Travesti: Çünkü burada insanlar çok karışmıyor. Kim ne giydi, kim kimle, ne yaptı… kimsenin umurunda değil. Burası biraz özgürlük kokuyor. İnsanlar seni süzmek yerine “aa ne güzel olmuşsun” diyebiliyor. Bu, bizim için küçücük bir cümle ama çok büyük bir fark yaratıyor.
Muhabir: Peki bu geceye özel hazırlık yaptınız mı?
Travesti: (Kahkaha atar) Tabii ki! Bir hafta önceden başladım. Elbisemi diktirdim, peruğumu boyattım. Ama en önemlisi cesaretimi yeniledim. Çünkü bazı bakışlar hâlâ insanı korkutabiliyor. “Yine laf ederler mi?” diye düşünüyorsun. Ama sonra diyorsun ki: ‘Bu gece benim gecem!’
Muhabir: Cadılar Bayramı’nın anlamı sizin için ne?
Travesti: Herkes maskesini takıyor, biz maskemizi çıkarıyoruz. Aslında biz o gece “ben buyum” deme şansı buluyoruz. Korkunç olmaya çalışmıyoruz, sadece görünür olmaya çalışıyoruz. Bu kadar basit.
Muhabir: Çok güçlü bir cümle söylediniz. Son olarak izleyenlere, okuyuculara ne söylemek istersiniz?
Travesti: (Bir an durur) Kimse kimseyi yargılamasın. Biz kimseye zarar vermiyoruz, sadece kendi hayatımızı yaşıyoruz. Biraz sevgi, biraz saygı olsa, hiçbirimiz bu kadar kırılmazdık. Ve lütfen… “normal” olmayı tek ölçü sanmayın. Çünkü bazen en güzel şeyler, “farklı” olanlarda gizlidir.
Gecenin Ardında Kalan Duygu
Röportaj bittiğinde arka planda müzikler çalıyor, insanlar dans ediyordu. Kadıköy o gece bir kutlama değil, bir “varoluş sahnesi” gibiydi.
Travestiler korkutmuyordu; sadece parlıyorlardı — özgürlüğün ışığında, kendi kimliklerinin tüm rengiyle.