İstanbul büyük bir şehir… Hem de öyle bir şehir ki, iki semt arasında sadece kilometre farkı değil; yaşam farkı, görünürlük farkı, hatta insan olma hakkı farkı var. Bugün Kartal ve Şişli arasında bir yolculuğa çıkıyoruz. Ama bu sadece fiziki bir yolculuk değil. Bu, travesti bireylerin yaşadığı sosyal gerçeklikler arasında gidip gelen bir iç yolculuk.
Şişli: Görünürlüğün Bedeli
Şişli, özellikle Nişantaşı, Harbiye ve Kurtuluş civarları, uzun yıllardır travesti bireylerin yaşam alanı olarak bilinir. Burada gece hayatı daha canlıdır, sosyal çevre daha kozmopolittir. Travesti bireyler sokakta yürürken daha az yadırganır, en azından görmezden gelinirler.
Ama görünürlük demek her zaman güvenlik demek değildir. Şişli’deki travestiler bazen “var olabildikleri” için görünürler, bazen de sadece hedef oldukları için. Polisin, esnafın ya da bazı mahalle sakinlerinin tavırları, bu semtte bile hâlâ sorun olabiliyor. Ama yine de Şişli, İstanbul’un birçok yerine göre bir nebze daha “nefes alınabilir” bir alan sunuyor.
Kartal: Sessizliğin İçindeki Varoluş
Anadolu Yakası’nda yer alan Kartal ise daha farklı bir hikâye anlatıyor. Burada travesti bireyler genellikle daha az görünür olmayı tercih ediyor. Nedeni basit: Mahalle baskısı. İnsanların merakı, önyargısı ve kimi zaman doğrudan dışlaması, bu bölgede yaşayan bireyleri görünmez olmaya itiyor.
Kartal’da travesti bir bireyin dışarı çıkarken defalarca kıyafetini kontrol etmesi, ses tonunu ayarlaması, hatta gideceği yerleri dikkatle seçmesi gerekebiliyor. Bu durum, hem fiziksel hem de ruhsal bir yorgunluk yaratıyor. Sessizlik, burada bir tercih değil; bir zorunluluk hâline geliyor.
Farklı Ama Aynı: Hayatın Gerçekleri
Şişli’deki travesti birey, belki bir kafede oturabiliyor ama arkasından fısıldanan cümleleri duymazdan gelmek zorunda. Kartal’daki ise markete giderken bile dikkat çekmemeye çalışıyor. İki semt, iki farklı “hayatta kalma” yöntemi. Ama acılar, umutlar ve özlemler çoğu zaman ortak.
Her iki semtte de ortak bir gerçek var: Kabul görmek. Sevildiğini, değer verildiğini, sıradan bir birey gibi görülmek isteniyor. Ne fazlası, ne azı.
Son Söz
Kartal ve Şişli… İstanbul’un iki farklı yüzü. Biri biraz daha “açık”, biri biraz daha “içe kapanık”. Ama her ikisi de travesti bireylerin hikâyeleriyle dolu. Bu şehirde var olabilmek cesaret ister, hele ki toplumun dışına itilmeye çalışılan bir kimliksen.
Şunu unutmamak gerek: Her birey, her sokakta, her şehirde eşit yaşama hakkına sahiptir. Travesti bireyler de bu toplumun bir parçası. Ve onların gerçekleri, bu kentin de gerçeğidir.