Beylikdüzü travesti topluluğu, tam da bu ruhun kalbinde yer alıyor. Onlar; korkusuzca kendi kimliklerini yaşayan, özgürlüğü ve sevgiyi sahiplenen insanlar.
Belki bir akşam sahil yolunda yürürken bir gülüşe tanık olursunuz, belki bir kafede kahve içerken yan masadan bir yaşam hikayesi kulağınıza çalınır. İşte Beylikdüzü’nde travestilerin hayatı böyle: bazen fırtınalı, bazen huzurlu ama her zaman gerçek ve cesur.
Gecelerin Perde Arkası: Bir Topluluğun Mücadelesi
Travesti topluluğu Beylikdüzü’nde yalnızca eğlence ya da geceleri süsleyen ışıltıdan ibaret değil. Onlar, çoğu zaman toplumun önyargılarıyla mücadele eden, kendi ayakları üzerinde duran ve dostluklarıyla birbirine tutunan bir aile gibi. Her biri, varoluşunun bedelini kimi zaman ağır ödese de, hiçbir zaman cesaretinden ödün vermiyor.
Sokaklar onların sahnesi; bazen bir şarkı, bazen bir kahkaha yankılanıyor geceye. Beylikdüzü travesti topluluğu, bu semte yalnızca farklılık katmıyor; aynı zamanda renkleriyle, hikayeleriyle ve insana dair dokunuşlarıyla Beylikdüzü’nün kalbini canlı tutuyor.
Sevgi, Dayanışma ve Özgürlük
Beylikdüzü travestilerinin kurduğu dostluklar, dayanışma ruhu ve birbirine sahip çıkma halleri belki de dışarıdan bakınca ilk fark edilmeyen ama içlerine girdiğinizde en çok sizi etkileyen yanları. Her biri, kendi varoluşunu cesaretle kucaklamış ve kimseye hesap vermeden özgürce yaşamayı seçmiş bireyler.
Onların geceleri yalnızca eğlence değil; özgürlüğün kutlaması, cesaretin sesi, hayata meydan okuyan bir duruş…
Son Söz Notu
Beylikdüzü travesti topluluğu, tüm renkleriyle, neşesiyle ve mücadele gücüyle var olmaya devam ediyor. Onlar bu kentin bir gerçeği ve her biri birer cesur yürek. Beylikdüzü’nün gecelerinde bir gün yollarınız kesişirse, bir selam vermekten ya da bir hikayeye kulak vermekten çekinmeyin. Çünkü gerçek hayat, tam da bu anların içinde saklı.
Beylikdüzü’nün gece sokaklarında yürürken rengarenk bir grubun kahkahaları dikkatimi çekiyor. Cesaretleri yüzlerinden okunuyor. Sohbetimiz, küçük bir çay ocağının köşesinde başlıyor. Karşımda Derya, Aslı ve Cansu… Hepsi Beylikdüzü’nün travesti topluluğunun birer parçası. Onlarla hayata, mücadeleye ve dostluğa dair konuşuyoruz.
Muhabir: Beylikdüzü’nde travesti olarak yaşamak nasıl bir deneyim?
Derya: (Gülümsüyor) Cesaret isteyen bir şey… Ama aynı zamanda özgürlüğün de ta kendisi. Kendi kimliğini saklamadan yaşamak büyük bir rahatlık ama bu rahatlığı herkese anlatmak kolay değil.
Aslı: Beylikdüzü bizim için biraz sığınak gibi oldu. Bizi bilen, tanıyan insanlar var. Ama tabii her zaman güllük gülistanlık değil. Bazen bakışlardan, bazen kelimelerden yaralanıyoruz. Ama pes etmek yok.
Muhabir: Geceleri bu kadar neşeli görünüyorsunuz, ama zor yanları da mutlaka vardır…
Cansu: Ne zoru be! (kahkahalar) Zoru kolaya çevirmek bizim işimiz. Eğleniyoruz, gülüyoruz ama içimizde fırtınalar kopuyor bazen. Sokakta yürürken her an bir laf işitme korkusu var. Ama bir yandan da “burası benim şehrim” diyoruz. Kimseye eyvallahımız yok.
Muhabir: Peki dayanışma… Aranızdaki dostluk nasıl?
Derya: Bizi ayakta tutan şey o! Biz burada bir aileyiz. Birbirimizin derdine koşarız. Gece yarısı biri sıkışsa ilk koşan biz oluruz. Çünkü biliyoruz ki, bazen başka kimse olmaz.
Aslı: Kimse bize kol kanat germedi, biz birbirimize sahip çıktık. Bunu da kimse bizden alamaz.
Muhabir: Topluma ya da sizi önyargıyla görenlere bir şey söylemek isteseniz ne olurdu?
Cansu: Önce bir göz göze gelsinler bizimle. Korkacak bir şey yok bizde. İnsanız, sevmek istiyoruz, sevilmek istiyoruz. Herkes gibi. Bizi tanısalar zaten o önyargılar kendiliğinden kırılır.
Derya: Ve unutmasınlar: Cesur olmak, sadece korkusuz olmak değil; korkularına rağmen kendin gibi yaşamaktır. Biz her gün bunu yapıyoruz.
Muhabir: Son olarak, Beylikdüzü gecelerini merak edenlere bir şey demek ister misiniz?
Aslı: Buyursun gelsinler! Gecemize bir kahve, bir sohbet sığdırabilirlerse, belki bizden bir parça cesaret de alırlar.
Cansu: Geceler bizim… Ve her gece bir başka hikaye yazarız.
Sohbetimiz gülüşmelerle, dostça vedalarla son buluyor. Beylikdüzü travesti topluluğu; cesur, gerçek ve içten… Tıpkı Beylikdüzü gecelerinin kalbi gibi.