Geçtiğimiz hafta sonu, İstanbul’un Asya Yakası yine rengarenk bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bu kez sahnede ne müzik festivali ne de klasik bir parti vardı; bu kez olay tamamen çikolata üzerineydi!
Travesti camiasının kendi arasında düzenlediği “Muazzam Çikolata Partisi”, adeta tatlıyla mutluluğun birleştiği bir akşam oldu.
Moda’daki küçük ama enerjisi büyük bir mekânda toplanan davetliler, daha kapıdan girerken çikolata kokusunun büyüsüne kapıldı. Masalarda eritilmiş bitter, sütlü ve beyaz çikolatalar… Yanında çilek, marshmallow, muz dilimleri ve küçük kalpli kurabiyeler. Her detay özenle hazırlanmıştı.
Gecenin ev sahibi Sibel Star, gülerek şöyle dedi:
“Bize bazen fazla tatlı olduğumuzu söylüyorlar, ama bu gece o sözü kelimenin tam anlamıyla kanıtlıyoruz!”
Müzik yavaşça yükselirken, herkesin elinde bir tabak çikolata… Bazıları dans ederken bile çilek batırmayı ihmal etmedi. Kahkahalar, sohbetler ve dostça sarılmalar arasında gecenin enerjisi sürekli yükseldi.
Katılanlardan biri olan Mina, şöyle anlattı:
“Bu partiler sadece eğlenmek için değil, aynı zamanda bir araya gelmek, birbirimizi anlamak için. Çikolata bahanesi, aslında kalpten bağ kurmak için.”
Asya Yakası, her zaman biraz daha samimi, biraz daha doğal bir enerjiyi taşır. Bu gece de öyleydi. Ne bir gösteriş ne bir abartı… Sadece sıcaklık, sevgi ve gerçek bir dostluk havası.
Gecenin sonunda herkesin parlayan yüzünde aynı ifade vardı: “Tatlı bir geceydi.”
Ve belki de gerçekten buydu bu etkinliğin sırrı — biraz çikolata, biraz kahkaha ve bolca sevgi.
Asya Yakası Travestilerin Muazzam Çikolata Partisi
İstanbul’un Asya Yakası’nda geçen hafta sonu düzenlenen “Muazzam Çikolata Partisi” hem tatlılarıyla hem de samimi atmosferiyle unutulmaz bir geceye dönüştü. Travesti camiasının önde gelen isimlerinin katıldığı etkinlik, eğlencenin yanında dostluk ve özgürlük temasını da taşıdı. Biz de partide yer alan birkaç kişiyle kısa bir söyleşi yaptık.
– Öncelikle bu çikolata partisinin fikri nasıl ortaya çıktı?
Sibel: “Aslında çok basit bir anda çıktı. Bir gün arkadaşlarla sohbet ederken hepimiz tatlıya düşkün olduğumuzu fark ettik. Sonra ‘neden sadece bizim olduğumuz bir çikolata gecesi yapmayalım?’ dedik. Kimseye benzemeyen bir etkinlik olmasını istedik ve öyle de oldu.”
– Etkinliğe katılım nasıldı?
Mina: “Beklediğimizden çok daha fazlaydı. Herkes elinde kendi yaptığı bir şeyle geldi. Kimisi brownie, kimisi çikolata soslu meyve hazırlamış. Bir anda koca bir masa dolusu tatlı çıktı ortaya. Ama en güzeli, kimsenin kendini dışlanmış hissetmemesiydi.”
– Böyle etkinliklerin amacı sizce sadece eğlenmek mi, yoksa daha derin bir anlamı var mı?
Derya: “Elbette eğlenmek ön planda ama bu geceler aslında görünürlük ve birlik için önemli. Birbirimizi daha iyi tanıyoruz, destekliyoruz. Bir araya gelmek bazen bir tabak çikolata kadar kolay olabiliyor.”
– Geceden aklınızda en çok ne kaldı?
Selin: “Sanırım kahkahalar. Müzik, dans, sıcak sohbetler… Ve herkesin o içten gülüşü. Bir de çikolata sosuna batırılmış çilekleri kimse unutamaz sanırım.”
– Son olarak, Asya Yakası neden bu kadar özel sizce?
Sibel: “Burada insanlar daha rahat nefes alıyor. Kimse kimseye fazla karışmıyor. Kadıköy, Moda, Üsküdar tarafı hep özgür bir enerjiyi taşıyor. O yüzden bu tür etkinlikler burada daha içten ve gerçek oluyor.”
Gecenin sonunda müzik yavaş yavaş azaldı ama yüzlerdeki gülümsemeler hiç kaybolmadı. Çikolata dolu tabakların yerini kahve fincanları aldı. Herkes vedalaşırken aynı cümle duyuldu:
“Bir dahaki partide daha fazla çikolata getirin.”